
"Gerçekten derin bir sevgiyle sevilecek özelliklerim var mı? Allah’ı, müminleri derin bir sevgiyle sevebilecek bir ruha sahip miyim?" Bu gibi sorulara verilecek yanıtlar, kişinin gerçekten samimi olarak sevebilen ve sevilebilen bir insan olup olmadığını belirler. Ancak göz önünde bulundurulması gereken ve derin sevginin yaşanmasındaki engellerden biri olan önemli bir tehlike vardır: "Kofluk tehlikesi"…
Yüce Allah tüm insanların fıtratını, sevmekten, sevilmekten hoşlanacak şekilde yaratmıştır. Müminlerin kalplerindeki sevginin asıl kaynağı Allah'a olan derin sevgileridir.
İnsanlar hayatlarının sonuna kadar sevgiyi en derin şekliyle yaşama arayışı içinde olurlar. Ancak çoğu zaman, gerçek anlamda sevmeyi ve sevilmeyi sağlayan değerleri elde etmek üzerinde gereği gibi durmazlar. Oysa ki aradıkları güzelliğe ulaşabilmeleri için Allah’tan korkarak hareket etmeleri ve Allah’ı çok sevmeleri gerekmektedir. Allah korkusu ve sevgisi üzerine kurulan sevgi gereği gibi yaşanır, belirli değerler ve belirli özellikler üzerinde gelişebilir. Bu özellikler ne kadar sağlam ve güçlüyse, karşı taraf üzerinde sevgi oluşturma etkisi de, Allah'ın izniyle o derece güçlü olur. Aynı şekilde bir kişide sevilmeye değer özelliklerin yoğunluğu ne kadar çok olursa, karşı tarafta oluşacak sevgi yoğunluğu da o derece artar. Ancak sevgi yoğunluğunu ve derin sevmeyi azaltan ve “kofluk” olarak adlandırılan önemli bir tehlike vardır.
Kofluk Neden Sevgi Üzerinde Önemli Bir Engeldir?
"Kof" kelimesi, "içi boş, değersiz, noksan, yoksun, hemen sönüverecek cinsten" anlamlarına gelir. Bir insanın kof bir kişiliğe sahip olması demek, bu insanın, detaya, derinleşmeye, tavır ve ahlak zenginliğine, akıl alametlerine önem vermemesi; sevgide derinliği hedeflememesi demektir. Böyle bir kişi, kendisindeki temel bazı iyi özellikleri, sevilmesi için yeterli görür. Kendisi detaylı güzellikler ve incelikler sunmak yerine, karşı tarafın çaba harcayarak kendisini sevmeye çalışmasını hedefler. Kof bir insan görünümünün karşı tarafta nasıl bir etki oluşturabileceğini ise hiç düşünmez bile. Kabaca özellikler sunarak talep ettiği sevginin de aynı şekilde derinlikten uzak, yüzeysel bir sevgi olabileceğini de gözardı eder. Kofluk tehlikesi üzerinde durmadığı için, neden istediği gibi sevilemediğini de gereği gibi kavrayamaz. Oysaki insan fıtratında, düz ve kof bir insandan derin etkilenme gücü yoktur.
Bir de ikinci bir insan modeli vardır ki, bu da; kofluktan şiddetle kaçınan, sürekli olarak detaylı incelik ve güzellik sunmaya ve bunları sürekli derinleştirip güzelleştirmeye çalışan kimselerin tavrıdır. Dolayısıyla insanın ruhunun dolu olmasıyla, kofluk çok farklıdır.
İşte insanın kendi kendine, bunlardan hangisine benzediğini samimi olarak sorması ve tavırlarını bu bakış açısıyla gözden geçirmesi gerekmektedir.
Kofluk Tehlikesinden Kurtularak Gerçek Sevgiye Nasıl Ulaşılır?
Öncelikle iman, Allah korkusu ve takva, bir insanı sevmek için kesin olarak gereklidir. Çünkü ancak Allah'ı seven, O'nun yarattıklarında hayır ve hikmet arayan, Allah'ın beğendiği ahlaka uyan bir kimse gerçek anlamda insan sevgisini bilebilecek bir ruha sahip olur. Dolayısıyla iman, temelden kesin bir sevgi sebebidir. Bu nedenle müminler, bir kişiyi Müslüman olduğu için zaten çok severler. Ancak müminin ruhunda, Allah'ın insanlara yaşatabileceği sevginin en üst noktasına ulaşabilme arzusu vardır. Bunun için gereken de derin ahlak güzelliğine ve derin ruh gücüne dair özelliklere sahip olmaktır. Yüce Allah samimi iman eden kullarına derin bir sevgi gücü vereceğini şöyle müjdeler:
"İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır." (Meryem Suresi, 96)
Detay, insan için çok önemli bir süs ve güzelliktir. İnsan temeldeki güzel özelliklerinin yanı sıra, detayda da binlerce güzel özellik gösterebilir. Bu detayların çokluğu, kişinin ruh gücünün ve ruh zenginliğinin bir yansımasıdır. Ve bu da karşı tarafta aynı şekilde, güçlü ve zengin bir etki oluşturur. Detayların fazlalaşması, karşı tarafın bu kişide sevilecek daha çok detay görmesine vesile olur. Böyle bir kişide, çok ciddi şekilde dikkat çeken bir tavır, mimik, konuşma ve estetik zenginliği vardır. Bu zenginlikler hayatının her anına yansır. Akıllı, imanlı, güvenilir; dost olunabilecek ve derin bir sevgiyle yaklaşılabilecek bir insan olduğu her halinden anlaşılır.
Böyle bir insan karşı tarafın derinlemesine sevebileceği bir kişidir. Bu özellikler olmadıktan sonra, kişi dünya şartlarında olabilecek diğer güzel özelliklerin tümüne birden sahip olsa, bunların hiçbiri, derinliğin ve ruh zenginliğinin Allah'ın izniyle karşı tarafta oluşturacağı etkiyi oluşturamaz. Koflukta hiçbir zaman için derin sevme gücü ve bu sevginin derin heyecanı oluşmaz.
Aynı şekilde bu kişinin karşı tarafı sevebilmesi için de yine bu özelliklere sahip olmaya ihtiyacı vardır. Çünkü ancak derinliği yaşayan bir insan karşı taraftaki derinliği fark edebilir. Ancak inceliği bilen, uygulayan, zenginlik sunabilen bir insan karşısındaki insanda da bu özellikleri fark edebilir.
Dikkatle düşünülmesi gereken bir nokta vardır. Bu Yüce Allah'ın, sadece kendisinden razı olduğu kullarının kalbine bir sevgi vermesidir. Bu sevgi, insanlara merhametli, şefkatli davranmaya, acizliklerini görerek onlara hoşgörü ile yaklaşmaya dönüşerek, derinlik ve anlam kazanır. Nitekim Rabbimiz gerçek sevgide, insanlar arasında büyük bir anlayış ve hoşgörünün hakim olacağını, tüm sorunların sevgi ve anlayışla çözüleceğini şöyle bildirir:
"Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar, yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoşgörsünler. Allah'ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, bağışlayandır, esirgeyendir." (Nur Suresi, 22)
Müminlerin Yüce Allah'a Duydukları Derin Sevgi Kofluk Tehlikesini Ortadan Kaldırır
Dünya hayatındaki tek amaçları Yüce Allah'ın rızasını, rahmetini ve cennetini kazanmak olan ve O'na gönülden teslim olan müminler, tüm hayatlarını Yüce Rabbimiz için yaşarlar. Kuran'da "De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır."(Enam Suresi, 162) ayetiyle bildirildiği gibi, sahip oldukları herşeyi Yüce Allah'ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanmaya adayan müminlerin sevgileri yine sadece Yüce Allah içindir. Rabbimiz'i tüm sıfatlarıyla tanıyan, O'nun gücüne ve büyüklüğüne her an şahit olan, O'nun rahmetini, sevgisini ve şefkatini tüm yaşamı boyunca her an hisseden bir müminin Allah sevgisi, hiçbir sevgiyle kıyaslanmayacak kadar derin ve güçlüdür. Bu nedenle müminler bir insanın, maddenin ya da canlının gerçekte kendine ait bir gücü ya da güzelliği olmadığını bilirler. Karşılaştıkları tüm güzellikleri, insanları, hayvanları, doğayı Yüce Allah'ın yarattığını bilerek sever, hataları, eksiklikleri ve kusurları da yine Yüce Allah kaderde yarattığı için hoşgörü ile karşılarlar. Müminlerin bu yaklaşımı onlara çok büyük bir derinlik kazandırır ve Allah'ın izniyle onları kofluktan tamamen uzaklaştırarak gerçek sevgiyi yaşamalarına vesile olur.
Peygamberimiz (Sav)’in Sevgiyi Tavsiye Eden Sözleri
Mikdam İbnu Mâdikerib (radıyallâhu anh) şöyle anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Biriniz kardeşinin ahlakını (Allah için) seviyorsa bunu kendisine söylesin." (Kütüb-i Sitte, 10. cilt, s. 135; Ebû Dâvud, Edeb 122, (5124); Tirmizî, Zühd 54, (2393))
Atâ el-Horasânî anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Musâfaha edin ki (sevginizi gösterin ki), kalplerdeki kin gitsin, hediyeleşin ki birbirinize sevgi doğsun ve aradaki düşmanlık bitsin."(Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 16, (2, 908))
"Hediyeleşin, birbirinizi sevin, "Birbirinize yiyecek hediye edin. Bu, rızkınızda genişlik hasıl eder (meydana getirir)."(Kütüb-i Sitte, cilt 16, s.239)
"Allah Katında en sevimliniz dostluk kuran ve kendisiyle dostluk kurulanlarınızdır. Allah nezdinde en sevimsiziniz de kovuculukta gezenler, arkadaşlar arasını açanlardır."(İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 2, s.365)
"İki kardeş (iki arkadaş) iki el gibidir, biri ötekini yıkar."( İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 2, s.394)
"Birbirinize sırt çevirmeyiniz. Birbirinize kin tutmayınız. Birbirinizi kıskanmayınız.Birbirinizle dostluğunuzu kesmeyiniz. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz."(Müslim İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 2, s.407)
"Allah için mütevazi olanı Allah yüceltir. Böbürleneni Allah alçaltır. Allah'ı çok ananı Allah sever."( İbn Mace İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 4, s.655)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) sevgiyi tavsiye eden bir hadisinde "Size vermekte olduğu nimetlerinden ötürü Allah'ı sevin, beni de Allah beni sevdiği için sevin."(Tirmizi; İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 4, s.594) şeklinde buyurmuştur.