28 Nisan 2010 Çarşamba

ORKİDE ARILARI


Orkide arılarının dilleri, balarılarına kıyasla çok daha uzundur. Dilleri, nektarı daha kolay çekebilmelerini sağlayacak özel bir tasarımla yaratılmıştır.

Orkide arılarını inceleyen bilim adamları, ilk bakışta dilleri uzun olan arıların balarıları kadar hızlı uçamadığını sanmış; ve dillerinin bu açıdan canlı için bir dezavantaj oluşturduğunu düşünmüşlerdi.

Fakat yakın zamanda yapılan bir çalışma ile bilim adamları önemli bir bulgunun farkına varmışlardır:

Allah, “çiçek çiçek” dolaşan balarılarına özel bir hız ve sürat vermiştir. Çünkü çok az bir miktardaki balı üretmek için bile; bir balarısının kilometrelerce uçması ve yüzlerce çiçek dolaşması gerekmektedir.

Fakat; orkide arıları için böyle bir durum söz konusu değildir. Orkideler, şekilleri itibariyle tüm arılar içerisinde yalnızca orkide arılarına nektar sunabilecek bir tasarıma sahiptir. Ve içlerindeki nektar da, normal bir çiçeğin içindekinin 10 katıdır.

Başka bir deyişle, orkide arıları daha az sayıda çiçeğe ziyarette bulunarak, ihtiyacı olan nektarı toplayabilir. Yüzlerce çiçeği dolaşmayacağı için de, sürate ihtiyacı yoktur.

Allah, her canlıya bir rızık vermiş, o rızığın verilmesine vesile olacak sistemleri beraberinde yaratmış ve her birini eksiksiz bir yaratılışla var etmiştir.

Bu örnek, Allah’ın Yaratması’nda Hiçbir Kusur Bulunamayacağının Delillerindendir.

Kaynak:
http://www.sciencedaily.com/releases/2007/04/070416160729.htm

EMLAKÇI YENGEÇLER

Herkes kendine yeni ve daha geniş bir ev bulmak ister….

Yengeçler de aynı bizler gibi sürekli taşınan canlılardandır. Fakat, bu süreci bizden daha iyi yaparlar.

Nasıl mı? Hadi inceleyelim…

Yengeçler, büyüdükçe yaşadıkları kabukların içine sığmamaya başlarlar. Daha büyük bir ev bulabilmek için, salyangozların terk edilmiş kabuklarını aramaya koyulurlar.

Fakat, uygun evi bulmak sanıldığı kadar kolay değildir. Yengeçler, emlak varlıkları konusunda çok seçici alıcılardır.

Üstelik, başlarını sokacak bir ev bulamadıkları takdirde savunmasız kalıp düşmanlarının ölümcül saldırılarına maruz kalma ihtimallerine karşın…

Ev bulmak, yengeçler için çok kolay değildir. Her zaman yeterli sayıda yerleşecek kabuk bulunamayabilir ve bir çok yengeç açıkta kalır.

İşte bu sorunun üzerinden, yengeçler “birliktelik” ile gelirler.

Boş bir kabuk bulunduğunda, tüm yengeçler büyükten küçüğe doğru yeni evin önünde sıraya dizilirler. Bu yeni eve, ilk önce en önde yer alan en büyük yengeç yerleşir. En büyüğün yerleşmesinden sonra ise; sırayla tüm diğer yengeçler kabuğun içine doğru ilerler. Böylece tek bir büyük kabuk, birlikte yaşamak üzere adım atan pek çok yengece ev sahipliği yapmış olur.

Kabuğa yerleşebilecek büyük bir yengeç olmaması halinde, küçük yengeçler kabuğun önünde sıraya girerek bazen saatlerce büyük bir yengeç beklerler ve gelmedikçe de kabuğa yerleşmezler.

BİLİYOR MUYDUNUZ?

Paleontologlar tarafından bugüne kadar binlerce yengeç fosili bulunmuştur. En son bulunan yengeç fosili, 150 milyon yaşında olup bugünkü yengeçlerle tamamen aynı özelliklere sahiptir. Bulunan fosillerin ortak noktası, canlıların bugüne kadar hiçbir şekilde değişmediği belgelemesidir.

Kaynak:



http://www.sciencedaily.com/releases/2010/04/100426141458.htm
http://www.sciencedaily.com/releases/2007/10/071017131811.htm