ELEKTRİKLİ YILAN BALIKLARI BİYO-PİLLERE İLHAM VERİYOR

Eric Bland
Discovery News
22 Ekim 2008

İngiliz araştırmacılar, elektrikli yılan balıklarını model alarak biyolojik pil geliştirmeye karar verdi.

Yılan balığının vücudundaki elektrik işleyişini inceleyen araştırmacılar, benzer bir modelin tıbbi cihazların güç ünitesi olarak kullanılabileceğini söyledi.

Balığın vücudundaki hücreler 8 farklı kanal ve pompa ile 500 volt'tan daha fazla enerji üretebiliyorlar.

Pozitif yüklü postasyum ve sodyum iyonlarını hücrenin dışına pompalayarak, ve hücrelerin içindeki negatif yüklü iyonların sayısının artmasını sağlayarak, bazı kanallar elektron akışına açılıyor ve gerekli miktarda elektrik üretimi sağlanıyor.

Balığın elektrik hücrelerindeki bu sistemi taklit ederek, bilim adamları daha ekonomik ve daha güçlü batarya ve piller üretmeyi planlıyor.

Kaynak: http://www.abc.net.au/science/articles/2008/10/22/2398277.htm?site=science&topic=latest

BÜYÜK CENNET KUŞU, ALLAH'IN RENK SANATI'NIN DELİLLERİNDENDİR.

Yaklaşık olarak bir karga ile aynı boya sahip olan "Büyük Cennet Kuşu"nun 95 -100 cm uzunluğunda görkemli bir kuyruğu vardır. Bu kuyruğun 50 -55 cm'ini süs tüyleri oluşturur. Başı saman sarısı, alnıyla gerdanı parlak yeşil, göğsü zengin bir kestane rengi, ayakları ve gagası ise dikkat çekici bir mavidir.

Bu görkemli renkleri ve süslü tüyleri sayesinde karşı cinse kur yaparken kendini olduğundan daha iri ve ihtişamlı göstererek tavlayabilir.

BÖCEKLERİN KOMPLEKS ÇENE YAPISI: ÜÇ ÇİFT ÇENE

Hepimizin günlük hayatta en sık karşılaştığı canlılar, böceklerdir. Bu minik canlıların vücutlarında, oldukça detaylı ve karmaşık sistemler yer almaktadır.

Solunum sisteminden, sindirime,vücut yapılarından renklerine her detay birer tasarım harikasıdır.

Milyonlarca yıllık fosilleri olan bu muhteşem "mini dev"ler, insanın ki ile kıyaslanamayacak bir çene yapısına sahiptir.

Her böceğin, birbiri önünde üç çift çenesi vardır. Sıvılarla beslenen böceklerde bu çeneler birbirine kaynayarak delici ve emici bir organ meydana getirmiştir. Isıran böceklerin şüphesiz iyi gelişmiş çeneleri vardır. İri arka çenelerin, ölçüleri ve şekli, böceğin türüne ve yiyeceğine göre değişir. Bazen olağanüstü irileşmiş olur ve böceğe silâh vazifesi görürler.

Bunların tam önünde yer alan ikinci çene çifti, yiyeceğin çiğnenmesine ve ağzın içine götürülmesine yardımcıdır. Bu çenelerin uçları âdeta duyargamsı olup yiyeceği inceler ve tutarlar. Üçüncü çene alt dudağını  meydana getirir. Bu çenelerin de duyargamsı uçları vardır.


Böceğin orta kısmı göğüstür. Kanatlarla buraya bağlıdır. İlk bacak çiftini bu kısım taşır. Orta bacak çifti ile ön kanatlar mezotoraks adı verilen bir kısım yardımıyla taşınırken, üçüncü bacak çifti ile arka kanatlar ise metatoraks'a bağlıdır.


Her bacak beş kısma bölünür. Toraks'la birleşen bölüt koksa'dır. Bundan sonra trohanter, femur, tibya ve tarsus yani ayak bölütleri gelir. Çeşitli böceklerle ayrılıklar gösteren tarsus, 1 - 5 bölütten vücut bulmuştur. Ucunda genellikle bir pençe veya kıskaççık bulunur. Alt yüzü sineklerdeki gibi yumuşak tabanlı olabilir.


Böcek vücudunun en büyük kısmı karındır. Bu da, sayıları değişen halkalı boğumlardan meydana gelmiştir. Böcek, genellikle karnın yanlarında bulunan solunum gözenekleri yoluyla solunur.Birçok böceklerin karınlarının sonunda iki veya üç antenimsi kuyruk kılları vardır.

Görüldüğü üzere, birbiriyle tam bir uyum içinde çalışan tüm bu sistemlerdeki en ufak bir aksaklık tüm mekanizmayı işlevsiz kılacaktır.

Açıkça görülmektedir ki, minicik bir vücudun içine üstün bir paketleme sistemi ile sığdırılmış bu muazzam sistemlerin hepsi aynı anda var olmak durumundadır. Bu ise, çok net bir Yaratılış Delilidir. 

ARI GÖZÜ İLHAM OLDU

Japon otomobil üreticisi Nissan, arıların uçarken diğer böceklerle çarpışmasını engelleyen 300 derece görüş açısına sahip, son derece karmaşık bir yapısı olan gözlerinden esinlenerek, çarpışmaya karşı geliştirdiği yeni bir teknolojiyi tanıttı.

Tokyo’da düzenlenen Ceatec elektronik fuarında, bir metre yüksekliğinde bir tür robot biçimindeki otomobilde tanıtılan prototip “BR23C”, 180 derece açıda ve iki metre ötedeki bütün engelleri tesbit edebilen bir sensörle donatıldı. Sistemde veriler bir mikroişlemciye geçilir geçilmez anında çarpışmayı önleyici bir manevra yapılması sağlanıyor. Araç önüne aniden biri çıkarsa, tekerleklerin yönü çevriliyor. Tokyo Üniversitesi ile işbirliği yaparak geliştirdiği, şimdilik bir oyuncağa benzeyen bu prototipi yakında üreteceği otomobillerde kullanmayı hedefleyen Nissan’ın bu projesinden sorumlu mühendisi Toshiyuki Ando, “Araç bir engeli tespit ettikten sonra saniyenin çok kısa bir bölümünde, çarpışmadan kaçacak kadar veya daha fazla açıda tekerleklerinin yönünü çeviriyor. Sistem, yaban arılarının diğer yaban arılarına ve böceklere çarpmamak için kullandıklarına benziyor ” diye konuştu.

Kaynak: Yeni Asya Gazetesi, 04/10/2008
http://www.yeniasya.com.tr/2008/10/04/haber/h29.htm