Dünyanın her köşesinde bal arıları harıl harıl petekler inşa edip, içlerini balla doldururlar. Ve dünyanın her yerinde de, bal arılarının inşa ettikleri bu kovanların içerisine sızmaya çalışan eşek arıları bulunur.
Eşek arıları, kovana sızdıkları zaman saldıraya uğramamak için bir feromon salgılarlar ve kendilerini bu kokuyla adeta bir bal arısı gibi tanıtırlar.
Hiçbir bal arısı, bu nedenle eşek arılarına saldırmazlar ve kovanlarının içerisine girip çıkmasına salgılanan feromon nedeniyle izin verirler.
Japonya'da yaşayan bal arıları hariç...
Japon bal arıları, eşek arıları tarafından salgılanan bu feromona karşı dirençlidirler. Fakat, yine de eşek arısının yuvalarına girmesine izin verirler.
Çünkü, plan çok daha farklıdır...
Eşek arısı, kovana girdiğinde bal arıları iyice yakına gelmesine izin verirler. İyice yaklaştıktan sonra da, hepsi birden aniden eşek arısının etrafını sarar.
Ancak, sokmazlar...
Plan, çok daha farklıdır.
Eşek arısının etrafını saran, arı sürüsü süratle kanatlarını çırpmaya başlar. Bu sayede, ortaya çok güçlü bir sıcaklık çıkar.
Ve bu sıcağa dayanamayacak olan eşek arısı, kelimenin tam anlamıyla haşlanarak ölür.
Burada çok önemli bir nokta vardır.
Arıların, bu denli karmaşık bir planı düşünüp üretebilmeleri gibi bir durum söz konusu değildir. Bu arıların her hareketi, Allah'ın ilhamıyla gerçekleşmektedir.
Allah, arıları var oldukları ilk andan itibaren bu savunma bilgisi ile donatmıştır.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da, bal arılarının ürettiği sıcaklığın eşek arısı için öldürücü olmasına karşın; kendileri için tehlikeli olmamasıdır.
Her bir japon bal arısı, bu sıcaklığı kaldırabilecek özel bir tasarıma sahiptir.
Tüm detaylarıyla son derece hayranlık uyandırıcı olan bu plan, en ufak bir hataya ya da tesadüfe yer bırakamayacak kadar hassas dengelere dayalı olmasıyla, Allah'ın eksiksiz yaratmasının delillerindendir.