Toprak solucanları, karanlık ve nemli yerlerde yaşamaktan hoşlanan canlılar olarak bilinir.
Peki, gözleri olmayan bu sevimli hayvanlar karanlık ile aydınlık arasındaki farkı nasıl ayırt etmektedirler?
Peki, gözleri olmayan bu sevimli hayvanlar karanlık ile aydınlık arasındaki farkı nasıl ayırt etmektedirler?
Bu soruya yanıt arayan bilim adamları, yaptıkları araştırmalar doğrultusunda oldukça şaşırtıcı
bir sonuç elde etmiştir.
Araştırmacılar, bu ufak canlıların vücutlarında dev bir sistem olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Boyu birkaç santimetreyi geçmeyen toprak solucanlarının vücutlarında, 302 sinir hücresi bulunmaktadır. Bu sinir hücreleri arasında döşenmiş bir “hücresel mesaj ağı” vardır. Bu hücreler, fotoreseptör görevi görerek ışığı algılar.
Ancak; bu tek başına yeterli değildir. Canlının hem karanlığı hem de aydınlığı algılayabilmesi için pigment hücrelerine de ihtiyacı vardır. Çok fazla güneş ışığına maruz kaldıklarında ölürler.
Fakat; tamamen şeffaf toprak solucanlarının vücutlarında pigment hücresi bulunmaz. Bu noktada toprak devreye girer. Toprak, adeta bir pigment hücresi gibi çalışır ve gelen ışığı gölgeler. Bu sayede, solucanlar yönlerini belirleyerek sürekli gölgede kalmayı başarırlar.
Buradaki en dikkat çekici nokta, bu canlının vücudunda bu kadar kompleks bir sistemin var olmasıdır.
Elbette ki, birkaç santim boyundaki bir canlının fotoreseptör denilen bir sistemin varlığından haberdar olması, sinir hücreleri arasında bir ağ sistemi kurması ve bu ağ sistemini vücuduna sığacak şekilde muazzam olarak paketlemesi mümkün değildir.
Canlının yaşayabilmesi için sadece kendi vücudundaki sistemin değil, topraktaki sistemin de hatasız çalışması gerekir. Küçük bir solucanın tüm bu karmaşık sistemi kendi kendine geliştirdiğini ve adeta ileri teknoloji laboratuarları olan bir kimya profesörü gibi topraktaki elementleri birer pigment hücresi olarak kullanmayı kendi kendine aklettiğini iddia etmek akıl ve bilim dışıdır.
Solucanının vücudunu saran ağ sistemi de, toprak’taki elementlerin pigment hücresi görevi görmesi de Üstün Akıl Sahibi Rabbimiz tarafından yaratılmıştır.
Solucanının vücudunu saran ağ sistemi de, toprak’taki elementlerin pigment hücresi görevi görmesi de Üstün Akıl Sahibi Rabbimiz tarafından yaratılmıştır.
Allah, ‘her yaratmayı bilendir’. O’nun ilmi, tüm canlıları ve tüm hücreleri kuşatmıştır. Katından bir Rahmet olarak, topraktaki hücrelere boyun eğdirmiştir. O, her şeye hakimdir.
O Allah ki O'ndan başka ilah yoktur. Gaybı da, müşahede edebileni de bilendir. Rahman, Rahim olan O'dur. O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir; Kuddus'tür; Selam'dır; Mümin'dir; Müheymin'dir; Aziz'dir; Cebbar'dır; Mütekebbir'dir. Allah (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir. O Allah ki, yaratandır, (en güzel biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.(Haşr Suresi, 22-24)
O Allah ki O'ndan başka ilah yoktur. Gaybı da, müşahede edebileni de bilendir. Rahman, Rahim olan O'dur. O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir; Kuddus'tür; Selam'dır; Mümin'dir; Müheymin'dir; Aziz'dir; Cebbar'dır; Mütekebbir'dir. Allah (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir. O Allah ki, yaratandır, (en güzel biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.(Haşr Suresi, 22-24)